Sarp Yamac
Yamac Bilgi Dağıtım Paz.Organizasyon Danışmanlık H
Genel Müdür
istanbul
Sarp Yamac
Angestellt, Genel Müdür, Yamac Bilgi Dağıtım Paz.Organizasyon Danışmanlık H
istanbul, Türkei
Fähigkeiten und Kenntnisse
Vergi
Danışmanlık
Denetim
SPK
Audit
Merger&Acquisitions
Transfer Pricing
VAT
KDV
Pazarlama
Yatırım
Sigorta
Borsa
Werdegang
Berufserfahrung von Sarp Yamac
Bis heute
Genel Müdür
Yamac Bilgi Dağıtım Paz.Organizasyon Danışmanlık H
Ausbildung von Sarp Yamac
istanbul üniversitesi iktisat fakültesi
Sprachen
Türkisch
-
Englisch
-
Interessen
Sarp Yamaçlarda Tükenen Nefes
kendini yeni endamlara eritmiş güneş
aynı sızıntılarla uyandı perde arasından
havada sandoroz kokan çay buğusu
burnumun ucunda telaşla iç geçiren gün
kuş tüyü kadar hafif ve öyle yorgun
uyuyordun
Via Agusta da köhne bir otel odasında
alnının alcasında kurşuni ter sallayan
haşarı çocuk
dağınık yastıklarda saçların
seher vakti kadar mahzun
odada geceden kalma tütün kokusunun
aynı yayvan tadı
aynı iniltisi
öfke ve kızgınlıkların duvardan salyası akan
ve çivisi oynamış bir resimden
solgun renklerini yüzüme sarkıtan sevda
esmer kırgınlıkların derin izi
ve sancısıydı ellerim
oysa başım doludizgin yolculuklarda
diri bir bulut
aklımın göğünde rüzgarların yine mavi
dudağımın kozasını hep aşka çatlatan
o öpüşün
tenini tenime ipek örtüler gibi giydirişinin
o deli düşüncesi ki şimdi
dokunsan
ağlardı en susmuş yağmurlarım bile
yaşam sıcacık
ve aheste bir ıslık dilimde
yüreğim kendi kuyusuna salınan
saydam bir kova
çekerdim senli düşlere
ve coşkulu bir sevinç gözümde titreyen o damlaya
sürerdim
o üveyik türküsünü de hüznün
sürerdim dokunsan eski papatya zamanlarına
odada geceden kalma tütün kokusunun
aynı yayvan tadı
şifoniyer üzerinde yarısı boşalmış şişe
ılınmış su...
ve kirpiğinin ucunda otağsı gitmelerin
sarp yamaçlarında nefes nefese bir tükenmişlik
yediğim vurgun
ayaz ayrılıkların gerçeğini hazin
kanayan zaman
ve ağzının uçurumlarından
narin bir kelebek ölüsü düşürdüğün aşk
döküyordu tozunu seni bende
beni sende azaltarak
uyuyordun sen...
bir izmarit ölüsü daha bastırıp kül tablasına
asansör aynasında kendine
öyle yabancı bir kadın
sırtında ketum yalnızlığı
yüzünde gitmelerin arifesini
her dilde susan...